3 Kasım 2008 Pazartesi
Aşk dediğin
Aşk dediğin beklemektir....
Ey Sevgili! Kays gibi mecnun olana kadar,Hz Yakup gibi aydınlığa hasret kalana kadara beklemek , bekleye bekleye gözden olmak sözden olmaktır.
Ve beklemek dünyanın en asil eylemidir,
Eğer beklenen değecekse.Bilesin!
Aşk yanmaktır.Ey Sevgili!
Yanıp kül olmaktır ,
Kerem gibi Aslına ermektir
Ateşin ortasına hesapsız girmektir İbrahim misali
Ki onun gönlünün yangınıdır ateşi gülistana çeviren ...
Ki yanmaka insanı kurtarırı hamlıktan ,çığlıkten
Hem ne diyordu şair;"Yanmışın halinden ne
bilsin ham!Suküt gerektir bize gayri
vesselam"
Gözlerinden ayrı geçen her an yanmaktayım .
Bilesin!...
Aşk; Bedel ödemektir Ey Sevgili!
Bülbül gonca gülü görebilmek için her seher
uyanık olmak ve güle ulaşmak için yüreğini gülün dikenine asmak ,kanını akıtmak zorundadır.
Ya ben yüreğimi nereye asayım Ey Sevgili!...
Çünkü Aşk bedel ister,külfetsiz nimet olmaz Beklemek bedel ödemekse eğer,ben hala ödüyorum o bedeli .Bilesin!
Aşk;Vazgeçmektir.Ey Sevgili!
Mecnun gibi aklından ,Kerem gibi bedeninden vazgeçmek.Yardan gayrısından cümlesi cihandan vazgeçmek.
Yemeden ,içmeden,uykudan uyanıklıkdan,ve vazgeçmekten bile vazgeçmektir gün gelince .Senin için senden vazgeçmişim .Bilesin!...
Aşk; Bilmektir Ey Sevgili!
Bir tek yarı bilmek onu candan daha aziz bilmektir.Ondan gayrı bildiklerinin hiç bir şey olduğunu ,dünyanın onunla mana bulduğunu bilmektir.
Onun selamı ile gelen belaya Eyvallah diyebilmektir.Kızmana,gülmene, gelmene,gitmene.Hepsine Eyvallah bilesin!..
Aşk; Susmaktır.Ey Sevgili!
Onun güzellliğini,iyiliğini tarif etmeye gücün yetmediği an susmaktır.Kelamın,kalemin,sözün tükendiği yerde manayı sesizliğe yükleyip susmaktır.Artık sustum
Ey Sevgili!..Bilesin
Aşk dediğin susup beklemektir.
Kibrit Alevinde Yaktım Denizleri
Sevda yüklü bulutlara bıraktım anıları Zamanı durdurdum son bakışında Ufukta kaybolurken gül yüzün Kibrit alevinde yaktım denizleri. Şehirlerarası otobüslerde Bilmem kaç numaralı koltukta yalnız yüreğim Şehir ışıklarında saklı umudum Yüzümde dünden kalma tebessümüm Gözlerimden süzülen yaşlarla Kibrit alevinde yaktım denizleri. Sarhoş cümlelerin dil sürçümünde Bir türlü ses olamayan hoşça kal dilimde Henüz gözlerin gözlerimde Şimdiden özlemin oturdu yüreğime Zamanlı ayrılığın içimi yakan dakikalarında Kibrit alevinde yaktım denizleri Son sigaramın son nefesinde Bakışlarında saklı; ne olur gitme Veda busen titretirken dudaklarımı Teninin kokusu sarmışken bedenimi İsyanımı haykırdım sokaklarına Kibrit alevinde yaktım denizleri. 08.10.2005 |
Seni kokluyorum
Kumsal sen sen kokuyor,
Sen sen kokuyor yosunlu, ıslak kayalar,
Yağmurlar altında toprak,
Her bir kıpırdanışında yaprak,
Rüzgarla sarmaş-dolaş olunca orman,
Güneşin ışığı, omuzlarıma vurduğu zaman
Sen sen kokuyor,
Bedenim seni hücrelerine kadar
Sayıklıyor.
Seni kokluyorum zamanda,
Seni kokluyorum mekanda,
Hangi yönde, hangi yanda olursa; o yanda,
Senin gibi kokuyor körpe salkım söğütler,
Durgun mavi sular,
Pınarlar,
Çaylar,
Evler, balkonlar senin gibi kokuyor,
Bir koku sarhoşluğu içindeyim başka duygularıma inat,
Koskoca bir evren neden senin gibi kokuyor?
Anlat.
Karanfillere işlemişsin,
Martılara işlemişsin,
Sulara, duvarlara,
Bağlara, kırlara,
Sokaklara,
Sabaha, akşama işlemişsin iliklerine kadar.
Bu kadar mı kolay bulunurmuş, anam-babam,
Aranacaklar?
Sensiz olmuyor
Yakıyorsun yıkıyorsun eritiyorsun
Gozlerimden yüreğime akan yaşsın sen
Acıtıyor incitiyor titretiyorsun
GEL YANIMA,AL YANINA SENSİZ OLMUYOR
NE YAPTIN NASIL ALIŞTIM YERİN DOLMUYOR
Kalabalıklarda yalnız yalnız sen versın
Elim uzanır dokunamam koklayamam yar
Geceleri düşlerime gir ne olursun
Sensiz,sessiz hiç kimsesiz yaşayamam yar
GEL YANIMA AL YANINA SENSİZ OLMUYOR
NE YAPTIN NASIL ALIŞTIM YERİN DOLMUYOR
Baktığım duvarlarda o güzel yüzün
Sensiz güler,sensiz ağlar içimde hüzün
Yüreğimi kanatıyor içim acıyor
Sabır sabır diledikçe o yar gelmiyor...
Bekle akşamları
Ayrılık saati gelmişti bir akşam ansızın.
Yakıp gemileri,yıkıp yürekleri
Gitmiştim vicdansızım.
Anlıyordumki bir daha gelmiyecektin
Bu son görüşmesiydi
İkimizin.
Hadi git kapa kapıları,
Bitirince gidilecek yolları,
Bekle bekle akşamları.
Akşamların dallarında
Pusu kurmuş
Baykuşları.
Sanma ki yıkılırım yaşayamam
Ardından.
Ne hayatımdan olurum
Ne bir damla gözyaşımdan.
Bir ateşti söndü derim,
Üşürse üşüsün ellerim.
Sen kaybettin sevdiğim.
Hadi git kapa kapıları,
Bitirince gidilecek yolları
Bekle bekle akşamları.
Akşamların dallarında
Pusu kurmuş
Baykuşları.
Sen hakkını veremedin
Bu aşkın.
Kıymetini bilemedin
Aydınlığın.
Girmeden bu yüreğe,
Şefkatini anlamadın
Bu kadının.
Nasıl severdim bilemedin,
Bir saniye olsun gönlüne giremedim
Benki o murada eremedim,
Hadi git kapa kapıları,
Bitirince gidilecek yolları
Bekle bekle akşamları.
Akşamların dallarında
Pusu kurmuş
Baykuşları.
Mihriban
Bağlamışım çözülmüyor Mihriban.
Ayrılıktan zor belleme ölümü,
Görmeyince sezilmiyor Mihriban.
Yar deyince kalem elden düşüyor,
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor.
Lambada titreyen alev üşüyor,
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban.
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama,
Aşk deyince ötesini arama.
Her nesnenin bir bitimi var ama.
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Boşa bağlanmamış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüme
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kör düğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban
Abdurrahim Karakoç
Perişanım şimdi - Sezen Aksu
Ne ağzımın tadı var ne canda huzur.
Gönül nasıl derin bir kederde.
Aşkından ümidi kestim hiç olmazsa.
Evim şenlensin sohbete gel de.
Sen hiç farketmeden kalp kırmadın mı?
Merak edip vicdanına sormadın mı?
Ne yaptım ben sana bu kadar?
Nihayet ben de bir anadan doğmadım mı?
Bir daha olmaz.
Bin kere tövbe.
Kan davası mı?
Bu nasıl öfke?
Perişanım şimdi.
Mutlu oldun mu?
Başını yastığa.
Rahat koydun mu?
Anladım ki - Leman Sam
Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe
Sırf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim
Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe
Sırf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim
Tanıdık bir huzur aradım şaşkın bakışlarında dün
Bildik bir söz bekledim eskiden kalma öylesine
Konuştu bir şeyler söyledi beklediğim sözler bunlar değil
Yüzüme baktı gözlerime ama senin gibi değil
Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin gibi canımdan öte can değil
Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin kadar fikrime huzur değil
Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin kadar umuduma yol değil
Mor susam çiçeği
Su gibisin azizem
Mor susam çiçeği rengini almış
Cilasını gözlerimdeki ışıltıya borçlu
Dokunulası teninin teraveti
Cezp eder yüreği harabe aşıkı
Su gibisin azizem
Kahve gözleri ela görecek sevda
Kaplamış ezik yüreğini
Ürkek bakışlarının dalgınlığı
Aşık gözleri mi arar
Mor susam çiçeği rengine bürünürken
Su gibisin azizem
Sevgimi moleküllerine ayırabilir
Gamzelerin
Erguvan dudakların bal peteğidir
Aşığın mor susam çiçeği rengini alır
Yorgun sevda saatlerinde
Bu şehir girdap
Feleğe dayandım gülüm
Öldüm de uyandım gülüm
Öldüm de uyandım...
Bu şehir serap gülüm
Serapta mihrap gülüm
Feleğin bir topu var
Mermisi kezzap gülüm
Feleğe dayandım gülüm
Öldüm de uyandım gülüm
Öldüm de uyandım
Yezidin harcı zulüm
Yiğidin burcu ölüm
Feleğe dayandım gülüm
Öldüm de uyandım gülüm
Öldüm de uyandım
Bir masaldı aşkımız
seven bir kalp ve sevilmeyen bir kalp vardı.....
şimdi yalnızlık yoldaş.....
ayak izlerinle dolu yollarıma.....
her adımda bir nebze daha yokoluyorum......
sensizliğim vurdukça yollarıma......
güçlüyüm derdim yaa bi tanem!......
yalan!........ben hayatımda bir gözlerine yenildim.....
bi sana......
söyle bi tanem!.....
hangi dağ dayanır hüzün mavisi bakışlarına?......
hangi söz avutur kanayan yüreğimi söyle bana!...
ya da sus!...... söyleme!...bırak!.....
her dem sen olmuş hatıralarım....
her dem sen kokarım.... saldıkça aşkını yer gök inler sevdan sancısıyla....
yoksun yine her saat başında.....
içime eser poyrat sevdaların......
dayanmaz sana dallarım.......
kırılırım........hercai sevdan savurdukça seni bana......
ama vurmam acısını.....
unutacağım seni derdim yaa bi tanem!......
yalan!.......
unutmak!........
seni!.......sen bilmezsin acısını......
ölürüm gidersen bir gece apansız sevdalara.......
dayanmaz yüreğim......
zaten yoksun!.....
bırak hayalinle avunayım....
varmı başka çare sevdama.....
yapamam!.....bırakmaz yüreğim ağır ağır yokolsamda.......
hor görme!.....
kırık dökük tebessümlerden kalma bir sevdayı bana......
beklenen...ve hiç gelmeyen bir sevda yolcusu oldun.......
her bekleme vuslatlarına tutulduğumda .....
vazgeçilmezimsin benim!...
hayatımın kanayan sayfalarında.....
sayfalarım doluyor bana gelmediğin her dakika.......
ama sen yoksun hala....
sus!.............. sakın söyleme!........
biliyorum.......
gelmeyecek olan sensin hayat yollarıma......
her damla sana....her ahım sevdana....
özlemlerim bir sana.....
sen yaşatmadın ya ömrüme bedel sevdanı bana.....
olsun bi tanem!
ben her gece yeniden doğdum aşkın sancısıyla...
sen gitsen ne çare uzaklara.....
adını yazmışım olmadığın her günün doğmayan sabahlarına....
ben gitmişim ne çare.....
kök salmış sevdan yüreğimin kuytu diyarlarına....
bir isyanım sevdana!
söyleme!.......
bırak!.....
nasıl anlatırım kalbime gittiğini sonra!.......
savuracağım her defasında bedenimi yollarına......
günahsa!.....
en büyük günahımsın!......
bırak!......
acın yazgımsa.......
razıyım ömrümü çalan sevdana....
razıyım bir kuru gözyaşı varsa aşkımda.......
Gülpembe
Sen gülünce güller açar Gülpembe,
Bülbüller seni söyler, biz dinlerdik Gülpembe.
Sen gelince bahar gelir Gülpembe,
Dereler seni çaglar, sevinirdik Gülpembe.
Güz yagmurlariyla bir gün göçtün gittin,
Ìnanamadik Gülpembe.
Bizim iller sessiz, bizim iller sensiz,
Olamadi Gülpembe.
Dudagimda son bir türkü Gülpembe,
Hala hep seni söyler, seni çagirir Gülpembe.
Güz yagmurlariyla bir gün göçtün gittin,
ÌnanamadIk Gülpembe.
Bizim iller sessiz, bizim iller sensiz,
Olamadi Gülpembe.
Dudagimda son bir türkü Gülpembe,
Hala hep seni söyler, seniçagirir Gülpembe.
Gözlerimde son bir bulut, Gülpembe,
Hala hep seni arar, seni bekler Gülpembe.
Dudagimda son bir türkü Gülpembe,
Hala hep seni söyler, seni çagirir Gülpembe.
Gözlerimde son bir bulut, Gülpembe,
Hala hep seni arar, seni bekler Gülpembe