6 Kasım 2008 Perşembe

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

O anları yeniden yorumladılar

Yedikçe zayıflatan ilaç!

Metabolizmayı aldatıp mucize yaratıyor...


Fransız bilim adamları, yüksek kalori alımında dahi metabolizmayı yağ yakması için "aldatan" bir ilaç geliştirdi. Louis Pasteur Üniversitesi'nden bir ekip, araştırmaları çerçevesinde, SRT1720 adı verilen ve kırmızı şarabın özü resveratrolün kimyasal yakını olan ilacın, yaşlanmayla mücadele ettiği sanılan SIRT1 proteinini hedef aldığını gördüler.

Sonuçları Cell Metabolism dergisinde yayımlanan araştırmada, fareler üzerinde denenen ilacın, hayvanları kilo almaktan ve insülin direncinden koruduğu gözlendi.

Fransız bilim adamlarının, daha önce yapılan araştırmaların, resveratrolün SIRT1 vasıtasıyla yüksek kalorili bir diyetin bazı etkilerini yok ettiğini göstermesi üzerine söz konusu proteinle ilgilendikleri belirtildi. Fareler üzerinde yapılan araştırmanın, insanlar üzerinde de benzer etki yaratması için galonlarca şarap gerektiğini fark eden bilim adamlarının, özellikle SIRT1'i hedefleyen daha güçlü bir ilaç geliştirme konusuna yoğunlaştıkları kaydedildi.

Bilim adamlarının geliştirdikleri SRT1720 ilacının düşük bir dozunun, 10 hafta sonra yüksek kalori alan fareleri kilo almaktan kısmen koruduğu gözlendi. İlacın, metabolizmayı, normalde yalnızca enerji alım seviyesi düşük olduğunda harekete geçen yağ yakma düzenine geçirdiği, yüksek dozda verilen ilacın kilo alımını tamamen önlediği kaydedildi.

SRT1720'nin yüksek dozda alımında, farelerin kan şekeri toleransı ve insülin duyarlılığın iyileştiği de görüldü. İlacın verildiği farelerde herhangi bir yan etkinin saptanmadığı, ancak insanlarda kullanılmadan önce güvenliğiyle ilgili daha fazla çalışma yapılması gerektiği bildirildi.

Kaynak Milliyet

Dünyayı baştan aşağı değiştiren 20 teknoloji

Transistör

Transistor olmasaydı, bugün kullanılan birçok teknolojik oyuncak da olmayacaktı. Olsaydı bile, bu oyuncakların ebatları belki Belçika sınırları kadar geniş olacaktı. Her bir elektronik aygıtın yapı taşı olan transistör, 1947 yılında John Bardeen ve Walter Brattain tarafından geliştirildi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

IBM PC

İlk IBM PC, Intel'in 8088 mikroişlemcisiyle çalışıyordu. Ölçüleri ise günümüzde kullanılan PC'lerin aksine bir hayli büyüktü ve maliyeti o zamanın şartlarında 1.565 Dolar civarındaydı. Bugün bakıldığında göze korkunç gelen IBM PC olmasaydı, belki de şimdi kullandığımız PC'lerin hemen hiçbiri olmayacaktı.
 
 
 

 

 

TCP/IP:

1970'li yılların başlarında Defense Advanced Research Projects Agency'de çalışan Vint Cerf ve Bob Kahn tarafından geliştirilen ve açılımı Transmission Control Protocol/Internet Protocol olan TCP/IP, internetin bel kemiği oldu. Eğer TCP/IP olmasaydı, bilgisayarların birbiriyle konuşabildiği birçok ağ da kurulamayacaktı.
 
 
 

 

 

Apple iMac

Orijinal iMac, tasarımıyla son on yılın en dikkat çeken ürünüydü. Bilgisayarların genelde çirkin bir görünüme sahip olduğu yıllarda görsel zarafetiyle büyük ilgi gören iMac'ler, sadece bilgisayarları değil, ütülerin ve elektrik süpürgelerinin tasarım anlayışını bile kökten değiştirdi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

World Wide Web(WWW)

World Wide Web, 1989 yılında Tim Berners-Lee tarafından geliştirildi ve 1992 yılında ortaya çıktı. Buluşunu patent altına almak için yoğun bir uğraş veren ve bu uğurda büyük paralar harcayan Berners-Lee'nin adı pek bilinmese de, buluşu olan WWW her gün milyonlarca kez klavye ile tekrar tekrar yazılıyor.
 
 
 
 

 

 

 

Fare

Stanford Üniversitesi'nde çalışan Douglas Engelbart tarafından 1963 yılında geliştirilen fare, makinelerle insanların etkileşimine yeni bir boyut kazandırdı. Klavyenin hakimiyetine son veren ve PC'lerin olmazsa olmaz bileşenlerinden biri olan fare, günümüzde farklı tasarımlarıyla(kablosuz fare gibi) rafları süslüyor olsa da, pratikte görülen iş o günden bu yana hiç değişmedi.
 
 
 
 
 

 

 

SMS

Dünyanın hemen her yerinde aynı şekilde anılan ve İngilizce dilinde açılı Short Message Service(Kısa Mesaj Servisi) olan SMS, iletişim alanında köklü bir yeniliği de beraberinde getirdi. İlk olarak 1980'li yılların ortalarında ortaya çıkan SMS fikri, bugün SMS'in vardığı son noktadan oldukça uzaktı. O yıllarda insanların birbiriyle SMS aracılığıyla haberleşeceği hiç düşünülmemişti. Ancak aradan geçen yılların ardından ilk SMS 1993 yılında gönderildi ve ardından 2000'li yıllara gelindiğinde ortalama bir kullanıcı, her ay 35 SMS gönderiyordu. Bu rakam ise günümüzde neredeyse her 5 dakikada bir SMS olmuştur.
 
 
 
 

Sony Çift Şok Kontrolörü(Joystick)

Günümüzde genellikle oyun konsollarında görülen ve vazgeçilmez ekipmanlarından biri olan joystick, oyun dünyası için büyük bir adım oldu. 10 yıllık bir geçmişe sahip olan joystick, benzer tasarımlarıyla PS2 ve PS3 konsollarında hala kullanılıyor.
 
 
 
 
 

 

 

GPS

Açılımı Global Positioning System olan GPS, Küresel Yer Belirleme Sistemi olarak bilinir ve günümüzde dünya üzerindeki bir yeri kesin koordinatlarla tespit etmeye imkan verir. Askeri alanlarda yoğun olarak kullanılan GPS teknolojisine artık cep telefonlarında da rastlıyoruz.
 
 
 
 
 

 

 

Nintendo Wii Remote

Nintendo Wii, oyun konsollarının geldiği son noktayı göstermesi açısından da oldukça önemli bir konsol aslında. Wii, her ne kadar Sony PlayStation 3 ve Microsoft Xbox 360 ile karşılaştırıldığında zayıf bir yapıda olduğu intibası uyandırsa da, Wii Remote ile diğer konsolların arasından sıyrılmayı kolayca başarıyor. Kumandayla adeta yaptığınız her hareketi dikkatle izleyen Wii, oyuna daha fazla hakim olmanıza olanak veriyor.
 
 
 

 

 

Napster

Online müzik dosya paylaşım servisi olan Napster, Shawn Fanning tarafından geliştirildi. Napster'ın hayatımıza girmesiyle birlikte, kullanıcılar MP3 formatındaki şarkıları kolayca kopyalamaya ve birbirlerine göndermeye başladı. Napster olmasaydı, bugün belki de ne BitTorrent olacaktı, ne de Skype.
 
 
 
 
 
 

 

 

 

Sony Walkman

Akıllara fazlasıyla kazınmış olan Walkman, günümüzde kullanılan varislerinin sahip olduğu özelliklerin birçoğunu elbette içermiyordu. CD, MiniDisc ve MP3'lerin aksine kasetlerle çalışan Sony Walkman, 1979 yılına damgasını vurmuştu.
 
 
 
 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

BitTorrent

2001 yılında programcı Bram Cohen tarafından geliştirilen BitTorrent, internette dosya paylaşımında adeta patlama yaşanmasına neden oldu.
 
 
 
 
 
 

 

Apple iPhone

Apple'ın satışa sunduğu ilk üç gün bir milyondan fazla satmayı başardığı akıllı telefonu iPhone, web, e-posta ve telefonu tek bir cihazda birleştirdi. Mükemmel olmasa da iPhone, tasarımıyla benzerlerinden açık ara öne çıkmayı başardı.
 
 
 
 
 
 

Hotmail

Masaüstü yazılımını web'e taşıyan ve bugünün Google Docs, Google Maps, Google Calendar ve Flickr gibi web sitelerinin yolunu açan Hotmail, bugünlerde Microsoft'un Windows Live paketinin içinde yer alıyor.
 
 
 
 
 
 

 

TiVo

Televizyon programlarını yakalayarak depolama birimi Hard Disk'e atan ve ardından kullanıcıların kaydedilen görüntüleri izlemesine izin veren TiVo, alanına büyük bir yenilik getiren başarılı bir tüketici video cihazıdır.
 
 
 
 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

CCD

Açılımı Charged Coupled Display olan CCD, dijital bir kameranın gözü olarak da tabir edilebilir. Bilinenin aksine geçmişi oldukça eskiye dayanan CCD, ilk olarak 1969 yılında AT&T Labs tarafından geliştirildi. Ancak ilk kullanım alanı 1975'de geliştirilen ve 0.01 megapiksel görüntü çözünürlüğüne sahip olan(23 saniyede bir resim karesi) Kodak'ın ilk dijital fotoğraf makinesi oldu.
 
 
 
 

 

 

iRobot Roomba

Bir elektrik süpürgesi olan ancak bugün kullanılan elektrik süpürgelerinden son derece farklı bir yapıda olan iRobot Roomba, ufak ebatlarıyla dikkat çekerken, zeminde gördüğü herhangi bir toz ya da pislik olduğunda otomatik olarak temizlik işine girişebiliyor.
 
 
 
 
 
 

 

 

PageRank

Google'ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin tarafından geliştirilen PageRank sistemi, web sitelerinin birbirleriyle karşılaştırıldığında önemli olanlarını tespit etmek için tasarlandı.
 
 
 
 
 
 

 

 

Facebook

Geçmişi çok eskiye dayanmasa da sosyal ağların bir bakıma patlamasına neden olan ve milyonlarca kullanıcıyı kısa sürede bünyesine katan Facebook, artık internet denilince akla gelen belli başlı isimlerden biri olmuş durumda.
 
 
 
 
 
 
 

iPhone dolandırıcıları can yakıyor

Son zamanların en yaratıcı dolandırıcılık hikayesinin başrolünde iPhone var. İşte içi boş iPhone'lar

iPhone'un popüler bir cihaz olması, özellikle Çin'den gelen kopyalarının da giderek artmasını sağlıyor. Ancak bu kez haberimize konu olan ülke Çin değil Rusya. Rusya'da son zamanlarda yaşanan ilginç bir dolandırıcılık hikayesi, hayatımıza "içi boş iPhone" kavramını da sokmuş durumda.

Rusya'da bir havaalanı ya da tren istasyonunda bekleyenlerin yanına yaklaşan dolandırıcılar, bilet paraları olmadığını, bu yüzden de iPhone'larını satmak istediklerini söylüyor. Görünüş olarak gerçek bir iPhone'dan hiç de farklı olmayan bu cihazların tek bir problemi var, bataryaları boş. Dolandırıcı, potansiyel alıcıya ürünün gerçek olduğunu kanıtlamak için düğmeye basıyor ve ekranda çok kısa bir süre için Apple logosu beliriyor ve yok oluyor. Alıcı da, iPhone'u çok ucuza satın alacağını düşünerek teklifi kabul ediyor ve parayı dolandırıcıya veriyor.

Ancak işin aslı daha sonra ortaya çıkıyor. Söz konusu olan cihaz gerçek bir iPhone değil; hatta bir telefon bile değil. Kasanın içerisinde logoyu oluşturan küçük bir ışık ve piller dışında hiçbir şey yok. Dahası, dolandırıcılar kasanın içerisine bir de çelik parça yerleştirmiş. Buradaki amaç, sahte iPhone'a ağırlık kazandırmak...

Eğer yolunuz Rusya'ya düşerse ve orada bu tip bir teklifle karşılaşırsanız ucuz iPhone sahibi olmanın cazibesine kapılmamanızda yarar var. Aksi halde siz de "içi boş" bir iPhone sahibi olabilirsiniz.

Dolandırıcıların kullandığı sahte iPhone'ların resimlerini aşağıda bulabilirsiniz.

iPhone dolandırıcıları can yakıyor

iPhone dolandırıcıları can yakıyor

iPhone dolandırıcıları can yakıyor