12 Ekim 2008 Pazar

SENSİZ YAŞANAN SEVDA

SENSİZ YAŞANAN SEVDASENSİZ YAŞANAN SEVDA

 

SENSİZ YAŞANAN SEVDA



Gece ışıl ışıldı gökyüzü.

Önce her yıldıza senin adını verdim, yetmedi.

Hiçbiri senin gözlerin kadar güzel değildi.

Ben yalnız senin gözlerini yıldız bildim.
 

Herkes altında sarhoş olacağı yıldızları ararken,

ben senin gözlerinde bildim sarhoşluğu.
 

         Her şey siyah beyazken,         

                         ben mavi bir düşte gizlendim.                          
           
Konuk oldum uykularına, gördüğün her rüyanın içindeydim.

 Gördüğün  deniz miydi?

O denizin martısıydım. Bir ormanda mı yürüyordun?

O ormanın en ulu ağacıydım.

Sen bir dağın tepesinde görürken kendini,

 ben dorukların beyazlığıydım.

Sonsuz hasret ateşiydim ben, her gece kapında yanan.

Sen bile söndüremezdin beni.

 Çünkü hasretim sen varken bile dinmeyenindendi...

Kolaydı sevmeler,ben imkansızı seçtim.

Ne kadar yakınsan o kadar uzaktın bana.

 Elimi uzatsam tutabilirdim ama bir o kadar da ulaşılmazdın.

Kaçanlardan değildim ben, kaçmadım biliyorsun.

Ne zaman vazgeçmeye kalksam,

yüreğim o kocaman haliyle dikildi karşıma.

Ben yüreğimin sesini dinledim ve

yüreğim aslında sendin.

Her sözcüğün üzerinde durup bin kere düşündüm.

Ya onlar anlatamadı seni,

 ya sen onlara yetmedin. Ben ki konuşmayı bu kadar

seven, tüm kelimelere karşı bir tek seni tarif edemedim.

Sözcükler yetmedi ya ,renklere sarıldım ben de.

Bir tek mavi anlattı seni,

maviye yakışan bir tek sendin.

Ne kendimi sakladım ne de sözlerimi.

Duygularım içtendi. Seni, kendimi sever gibi sevdim.

Tutkuyla bağlandım sana

ama sevdam senin tutsağın değildi.

Ben bir tek özgürlüğüme düşkündüm,özgürlüğüm ise sendin.

 Sen şarkıların tadıydın,

ben her şarkıda seni dinledim.



Dinle Sevdam..!

 Sana bağlı olmadan büyüttüm bu sevdayı içimde.

 Sen olsanda büyümeye devam edecek olmasan da.

Sevmişim bir kere seni kurtuluşun yok.

Seni özlemeyi en çok ben bilirim.

Hiç yakınmadım seni özlemekten, üstelik

kavuşmama ihtimali işlenmiş

bir taş gibi önümde dikilip dururken.

Sana dokunamamak yüreğimi böylesine acıtırken.


Yine de bil Sevdam..!

Bil ki ben yüreğimi kanatan bu acıya inat 

hiç göremesemde sevebilirim

dünya durana kadar  seni...

Hırsız



Nasılda çalıyorsun beni,
Benden habersiz.
Gitmek hep kahverengi gözlere
Yazgısı mı ayaklarımın?

Gecenin sessizliğinde,
Damla damla birikirsin çıplaklığıma.
Ak yüreğim tutuşur ;
Bitimsiz sevda mevsimlerinin
Ömrü çalan evreninde.
Yeniden doğarım tanla,
Gülümsememde düş perisinin
Armağanı özlemim.

Akort tutmayan çözümlemesiz
Duygularımın bitmeyen şarkısı,
Şubatta temmuz yangını,
Bayırımda vakitsiz açan yaban gülü,
Islanmak gözlerinde kuttur bungun çölüme.

Sakla gecenin gözlerinde bu sevdayı.

Hangi sokağına sapsam yaşamın ;
Pusatsız kalırım,
Çaresizliğim depreşir,
Bir kahverengi göz çalar beni.

Mehmet Bardakçı

Olmazsa Olmaz Değil



Ne tadı ne tuzu kaldı yediklerimin
Maziye gıpta etti sevda denen gerçeğim
Bir yudum sevgiyi içemez oldu bedenim
Kaybolup gitti kaderin çarkında sevdiklerim

En tatlı özlemler dile gelirdi eskiden
Yokluğum ölüm, bensizlikse yaralardı derinden
Şimdilerde varlığımla yokluğum belli değil
Bir sevgi bile çok zor akar oldu dillerden

Dilersen bir gece ansızın gelebilirim
Hayatında görmediğin sevdayı yaşatabilirim
Sen yeter ki sevdiğini dile gönülden
Bir ömür boyu sinende yatabilirim

Olmazsa olmaz değil artık varlığım
Sardığın umutlarsa, benim son durağım
Sevgini yaşamak mahşere kaldıysa
Bilirim ki anılardaki sinen benim yatağım

Allah'ım yalvarıyorum ne olur al yüreğimi
Canımı alda herkes toprak bilsin bedenimi
Yaban ellere kalacak en değerli dileğimi
İçimdeki ukdemle koy kollarıma ne olur.

Yağmur olsaydım

Yağmur  olsaydım..
Sokakları sırılsıklam eden
 Yağmur olsaydım avuçlarında..
Hayal denizi gözlerinden süzülen
Özlenen şarkıya akan yaş ben olsaydım
Bitmez denen yolların sonunda
Sana kavuşan ben olsaydım..
Dönülmez denen o yerlerden
Koşup gelen sen olsaydın..
Beşikten mezara uzanan bu ömürde
Tükenmeyen nefesinde
Son çağırdığın ben olsaydım..
Özleyen değil özlenen
Seven ve de sevilen
Dizlerinde bir akşam üstü ölen
Ben olsaydım

Olsan, Hiç Olmadığın Kadar

Boyası aktı süslü kelimelerin
bozdum kurduğum uzun cümleleri
tek bir söz kaldı dilimin gölgesinde

gelsen şimdi, hiç gelmediğin kadar

yalanlar söylesen
masallarla uyuttum gerçekleri / uyanmasınlar
parmak uçlarımızda yürüyelim
hayallerin uzerinde

olsan şimdi, hiç olmadığın kadar

aşk; boyumu aşan her defasında
boyumdan büyük şiirler yazsam
dizsem üst üste umutlarımı
uzansam sana, aşka

gitsen şimdi, hiç gitmediğin kadar

eksilen yanlarımı diksem yokluğunla
bırak ellerini yakar yasak dilekler / ben tutarım
mühürlesen dilimi
söylemesem;

gelmeden gitme bir daha

Azâd eyleme beni, uçamam artık

Ey, benim gönül yaram,
onmaz sevdam.
Azâd eyleme beni
uçamam artık.
Yasaklama bana
gönül semalarını.
Yedi kat ellerde
kanat çırpamam artık...

Ey, benim denizim,
dalgam, sahilim.
Yabancı ummanlarda
çağlayamam artık.
Yasaklama bana
nehirleri.
Boz-bulanık sulara
akamam artık...

Ey, benim helâlim,
günâhım, sevâbım.
Senden gayrısına yâr
diyemem artık.
Yasaklama bana
Sırat'ını.
Nâ-mahrem köprülerden
geçemem artık...

Nöbetci diktim yüregimi


Nöbetçi diktim yüreğimi; yüreğinin kapısına
Kilit vurdum dilime
Esaretim yüzyıllarca sürsede
Tarihlere destan yazdırsada sevdam
Kalbimi gömdüm
Üzerine bi kaç kürek toprak parçası atıp
Dönüp arkamı gittim …………..
Aşkın sevdalı yollarından

Ne kadar da engellere gebe kalbim
Neden savaşıyorum yüreğinle bu kadar
Sustuğuma bakma geceler boyu resimlerinin hüznünde
Yazmadığıma bakma
Kaleme kağıda küskünlüğüme
Kimi zaman dostum, kimi zaman düşmanım olan hayallerime
Düşlerim yaktı beni gecelerimde
Alev alev tutuşturdu
Sabahlarımı
Ağlayarak kaç yastık savaşı verdi hıçkırıklarım


Resimlerin bakmıyor yüzüme
Kıvranıyor gecelerde yorgun uykusuz gözlerim
Bir sigara bir sigara ardı sıra
Senin kalkıp gittiğin anıların yerinde duruyorum
Karanlık bir gölge gibi
Özlüyorum sessizce
Susuyorum sessizce
Başlayacak yine gözlerimde yağmurlar
Bu gece yine doğmayacak bana güneş
Bir bilsen sana sustuğum her gecede
İçimden geçenleri
Düşmanın değilim belki ama
Kırgınlarımı gömecek kadar da güçlü değilim işte …..

Kim bırakmış seni ?

Konuş konuş sevdiğim
Yüreğinin şarkısını söyle bana
Gece karanlık
Yıldızlar bulutların arkasında yitip gitmiş
Rüzgar iç çekiyor yaprakların arasında
Bırak çözeyim saçlarını
Kulaklarımı göğsüne bastırayım
Ve orada o tatlı yalnızlıkta
Gözlerimi kapatıp kalbinin hırıltılarını dinleyeyim
Yüzüne hiç bakmadan

Ben de bakamam
Dayanamam gözlerine
Tut ellerimi
Aşk böyle bitmemeli
Ne olur gitme
Böyle sensiz çaresiz bırakma beni

Söylediklerim bitince sessiz oturalım hiç kımıldamadan
Yalnız ağaçlar fısıldaşsın karanlıkta
Ve öylece bitsin gece
Birbirimizin gözlerine bakalım
Ayrı ayrı yollara gidelim

Konuş konuş sevdiğim
Yüreğinin şarkısını söyle bana

Kim bırakmış ki
Kim bırakmış seni söyle
Tut ellerimi
Gitme aşkım gitme böyle
Ne olur gitme
Böyle sensiz çaresiz bırakma beni

Güller duruyor gecenin içinde
Sarı güller
Ne olur koparma beni
O kadar güzel duruyor ki orada
Ah gecem
Biz de birlikte güzeldik
Ve koparıp gülleri bıraktın ellerime

Seviyorum desem yeter mi anlatmaya

Gündüz ve gece şahit aşkımıza
Zaman yorgun hastadır yokluğunda..
Bir damla umut aydınlatınca ruhumu
Senli bir rüya ödüldür bana..

Gece bölünür ikiye
Çoğu zaman üçe,beşe
Ben neyleyim sensiz günü
Güneş doğmaz olsun yüzüme..

Penceremden süzülür mavi gece
Yıldızlardan bir demet gönlüme
Senden bir yansımadır bilesin
O güzel yüzün yüzüme..

Seni sevmek bir zevk
Öylesi bir neşeki kalbime
İçinde sen olan herşey bir ümit
Gerçeğe  dönen bir masal ülkesinde

Sonra gün oldu doğdu güneş
Doldu kokun ciğerlerime
Yaşadığım en güzel bahar sanki
Hatta İLK bahar gönlümde.

Seviyorum desem yeter mi anlatmaya
Anlamana ve hissetmene sevgimi
Bir ben bilirim ne demek SEN
Ben bilirim çektiğimi SENSİZLİKTEN ..

Ömründen Bir Gün Ver


Hasretim, sevdam yüreğimde coştuğu an,
Yüreğim dağlanıp kavrulduğu zaman,
Ömründen bir gün, bir gece ver bana,
Dizlerimin üstüne çöktüğüm zaman.

Güneşin battığı, kanalığın doğduğu an,
Sevdiğim bugün yalnızca beni an.
Kırmızı bir gül al avuçlarına,
Güle bakıp, o deli sevdamızı yaşa.

Bugün gözlerin yalnız benim için gülsün,
Sustur karanlığı, yüreğin beni ansın.
Kaybolup gittiğin o ıssız meçhulde,
Bırak bir gününde benim için harcansın.

Sen türküler söyle, sarı benizli sazınla,
Çağır beni uzaklardan, çağır mutluluğuna.
Her nota bir gül olsun dökülsün ayaklarına,
Şarkılar söyle sevdalılar akşamına.

Gülümse bir defa gülümse, dönsün dünyam,
Gökkuşağı gibi açılsın rengarenk sevdam,
Gülümse bir defa, yıkılsın yalnızlıklarım,
Yıkısın dört duvar arasındaki karanlığım.

Bugün yalnızca beni an, yalnız beni düşün,
Düşmesin gül renkli dudağındaki gülüşün,
Bugün yalnız beni an, beni hisset,
Her nesneye o deli sevdamızı anlat