SENSİZ YAŞANAN SEVDA
Gece ışıl ışıldı gökyüzü.
Önce her yıldıza senin adını verdim, yetmedi.
Hiçbiri senin gözlerin kadar güzel değildi.
Ben yalnız senin gözlerini yıldız bildim.
Herkes altında sarhoş olacağı yıldızları ararken,
ben senin gözlerinde bildim sarhoşluğu.
Her şey siyah beyazken,
ben mavi bir düşte gizlendim.
Konuk oldum uykularına, gördüğün her rüyanın içindeydim.
Gördüğün deniz miydi?
O denizin martısıydım. Bir ormanda mı yürüyordun?
O ormanın en ulu ağacıydım.
Sen bir dağın tepesinde görürken kendini,
ben dorukların beyazlığıydım.
Sonsuz hasret ateşiydim ben, her gece kapında yanan.
Sen bile söndüremezdin beni.
Çünkü hasretim sen varken bile dinmeyenindendi...
Kolaydı sevmeler,ben imkansızı seçtim.
Ne kadar yakınsan o kadar uzaktın bana.
Elimi uzatsam tutabilirdim ama bir o kadar da ulaşılmazdın.
Kaçanlardan değildim ben, kaçmadım biliyorsun.
Ne zaman vazgeçmeye kalksam,
yüreğim o kocaman haliyle dikildi karşıma.
Ben yüreğimin sesini dinledim ve
yüreğim aslında sendin.
Her sözcüğün üzerinde durup bin kere düşündüm.
Ya onlar anlatamadı seni,
ya sen onlara yetmedin. Ben ki konuşmayı bu kadar
seven, tüm kelimelere karşı bir tek seni tarif edemedim.
Sözcükler yetmedi ya ,renklere sarıldım ben de.
Bir tek mavi anlattı seni,
maviye yakışan bir tek sendin.
Ne kendimi sakladım ne de sözlerimi.
Duygularım içtendi. Seni, kendimi sever gibi sevdim.
Tutkuyla bağlandım sana
ama sevdam senin tutsağın değildi.
Ben bir tek özgürlüğüme düşkündüm,özgürlüğüm ise sendin.
Sen şarkıların tadıydın,
ben her şarkıda seni dinledim.
Dinle Sevdam..!
Sana bağlı olmadan büyüttüm bu sevdayı içimde.
Sen olsanda büyümeye devam edecek olmasan da.
Sevmişim bir kere seni kurtuluşun yok.
Seni özlemeyi en çok ben bilirim.
Hiç yakınmadım seni özlemekten, üstelik
kavuşmama ihtimali işlenmiş
bir taş gibi önümde dikilip dururken.
Sana dokunamamak yüreğimi böylesine acıtırken.
Yine de bil Sevdam..!
Bil ki ben yüreğimi kanatan bu acıya inat
dünya durana kadar seni...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder